GELENEKSEL MÜSİAD İFTARI GENEL MERKEZ'DE DÜZENLENDİ

Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Geleneksel İftar Yemeği programı, Genel Merkez’de düzenlendi. Programa, MÜSİAD Genel Başkanı Abdurrahman Kaan, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı Nurettin Nebati ve iş ve siyaset dünyasından birçok isim katıldı

"En Büyük Temennimiz, Enerjimizi Ülkemizin Kalkınmasına Harcamaktır"

MÜSİAD Genel Başkanı Abdurrahman Kaan, YSK'nin, İstanbul'da Büyükşehir Belediyesi seçimlerinin 23 Haziran'da yenilenmesine yönelik aldığı kararını, kamuoyu iradesinin sandığa şüphesiz bir şekilde yansıması açısından, vicdanları rahatlatıcı ve isabetli bulduklarını söyledi. Kaan, bu kararın ve 23 Haziran'daki seçimin, ülke için hayırlar getirmesini dileyerek, "İş dünyası olarak en büyük temennimiz, seçimleri geride bırakarak, seçimsiz, dolayısıyla belirsizliğin ortadan kalktığı dönemde artık enerjimizi ülkemizin kalkınmasına yönelik harcamamızdır." dedi.

"Sonuçta YSK Bir Yenileme Kararı Vermiş, Baş Göz Üstüne"

Kurtulmuş, iftar programında Türkiye'nin köşeye sıkışması için İstanbul seçimleri üzerinden yeni bir hava oluşturulmaya çalışıldığını söyledi.

İstanbul yerel seçimlerinin başından bu yana bir genel seçim havasına sokulduğunu aktaran Kurtulmuş, "Bir seçim yapıldı, milletin iradesi ortaya çıktı fakat bu iradenin sandıklarda çalındığını, gasbedildiğini ve birtakım Ali-Cengiz oyunlarıyla sandıktan bir başka sonuç çıkarılmaya çalışıldığını gördük ve ispat ettik. YSK'nin kararı ile 23 Haziran'da İstanbul halkı yeniden seçime gidecek. Öncelikle şunu söyleyeyim; bu kadar yıldır iktidarda olan bir siyasi hareket olarak, bizim tek gücümüz milletimizin gücü olacaktır. Biz sandıktan çıkan kararın üzerine hiç bir şey söylemeyiz. Ancak sandıklarda da milletin iradesinin gasbedilmesine müsaade etmeyiz. Onun için yapılan itirazlar değerlendirildi ve bir sonuç ortaya çıktı." diye konuştu.

Kurtulmuş, "Aynı sandıklarda 4 oy kullanıldı, bir tanesi iptal edildi de neden diğerleri iptal edilmedi?" diye sorulduğunu hatırlatarak, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bir, nereye itiraz varsa onunla ilgili itirazlar değerlendirilir. İkincisi, sandıkların sadece yüzde 10'u yeniden sayıldı, 28 binden, 13 bine düştü fark. Eğer tamamı sayılsaydı sandıklarda sonuç tam tersi bir hale gelecekti. Bütün bunların hepsiyle ilgili kararı YSK verdi. Tam tersi bir karar verseydi, yine ağzımızı açıp, bir şey demezdik çünkü bu ülkede en iyi işleyen müesseselerden birisi sandık müesseseleridir. İtiraz yolu vardır. Bize 'Niye sandıklarda itiraz ediyorsunuz?' diyenler aslında, 'Bu yolsuzlukları görmezden gelin.' diyorlar. Sonuçta YSK bir yenileme kararı vermiş, baş göz üstüne. Milletin kararı en güzel şekilde vereceğine inanıyoruz. Seçim yasasına aykırı olan, sandık kurulu başkanlarının önemli bir kısmının devlet memurlarından değil, birtakım banka, belediye çalışanlarının olmasıdır. Yasaya tamamen aykırıdır.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminin yenilenmesi ABD Dışişlerini ne ilgilendirir? Sözcü kalkıp açıklama yapıyor. Gazetelerdeki açıklamaları bir tarafa bırakıyorum, AB Parlamentosu seçimleri yapılacak, geçtiğimiz haftanın yabancı gazetelerine bir bakın, birinci sayfa, İstanbul seçimlerinin yenilenmesi, AB Parlamentosu'nun seçimleri ile ilgili neredeyse hiçbir gazete bir şey yazmamış. Ne kadar meraklılar İstanbul Büyükşehir Belediyesi seçimlerine. İstanbul Büyükşehir Belediyesinde Ahmet olsa ne olur Mehmet olsa ne olur? Hani demokrasi, hani halkın kararı, hani hukuki süreçler? Niçin Avusturya'da iki yıl önce yapılan devlet başkanlığı seçiminin yenilenmesi kararına bir tek Batılı'dan itiraz gelmiyor da bir ay sonra İstanbul Büyükşehir Belediyesinin yenilenmesine itiraz geliyor. Onun için İstanbul seçimi hele yabancı medyaya bakarsanız bulunduğu mevkiden çok daha önemli bir yere gelmiştir."